Asıl ismi Zombie Bloodbath olan I Eat Your Skin tam bir Z sınıfı, arabalı sinema filmi. Film 1964 yılında önce Zombies ismiyle filme alınmış fakat dağıtımcı bulamayınca 7 sene boyunca stüdyo raflarında tozlanmış. Tam unutulacağı sırada yapımcı Jerry Gross'un I Drink Your Blood adlı tuhaf klasikle beraber "iki film birden" kuşağında oynatılacak bir film arayışı sonucunda tekrar gündeme getirilmiş. Filmin adı diğeriyle uyumlu olsun diye I Eat Your Skin olarak yeniden düzenlenmiş. Zaten filmin Something Weird Video tarafından yayınlanan DVD'si de bu iki filmden oluşan bir "double-bill" halinde satışa sunulmuş. Filmin isminin böylesine iddialı ve filmle alakasız olmasının sebebi bu. Zaten filmde yine 68 yılı öncesi "zihin kontrolü"ne maruz kalmış köleleri görüyoruz.
Del Tenney'nin yazdığı, yapımcılığını yaptığı ve yönettiği filmde yine basmakalıp karakterlerle karşılaşıyoruz. Filmin çoğunda bağrı açık gezen, maço bir ana karakter, tuhaf maskeli bir kötü adam -ki amacı yine dünyayı ele geçirmek- ve zayıf, korunmaya muhtaç, sarışın bir kadın. Doktor Biladeau adındaki bir bilim adamı, Karayip'lerdeki bulunan Voodoo Adası'nda egzotik malzemelerle "dünyanın en ölümcül hastalığı"na bir çare aramaktadır. Yılan zehirinden oluşturduğu serum ile yerliler üzerinde yaptığı deneylerde korkunç bir sonuç elde eder: Yılan zehiri adada yaşayan yerlileri koca gözlü zombilere dönüştürmektedir. Bu olay kötü adamların ilgisini çeker. Maskeli kötü adam liderindeki kötüler ekibi, yerlileri zombiye çevirip kendisine bir ordu kurarak dünyayı ele geçirmek istemektedir. Adaya yeni romanını yazmak üzere gelen macera romanı yazarı Tom Harris'in yolu doktorun kızı olan Jeannie ile kesişir ve birbirlerine aşık olurlar. Daha sonra bir takım aksiyonlar neticesinde Tom, olayları araştırmaya başlar.
I Eat Your Skin, zombi filmlerinin eşiği olan Night of the Living Dead'den birkaç sene önce çekilmesine rağmen birkaç sene sonra gösterime girdiği için klasik zombi filmlerine bir bakış gibi nitelendirilebilir. Romero'nun filmiyle metamorfoza uğrayan zombi alt türü artık yeni haliyle ürün vermeye başlamışken ortaya çıkan bu film hem inandırıcılıktan uzak, hem de başarısız bir film olduğundan dolayı izlendi ve unutulup gitti. Filmin sonundaki maket olduğu gayet net bir şekilde anlaşılan ada filmin genelinde kullanılan "idare eder" denilebilecek makyaj ve efektlerin üzerine tüy dikiyor. Yine de "kötü film"lerin sevenleri tarafından bir cevher olduğuna inandığım I Eat Your Skin bütün klişeleri ve dandikliğine rağmen (hatta bu şekilde olduğu için) izlemeye değer, eğlenceli bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder