25 Ocak 2011

To Kako (2005)


"Komşuda pişer, bize de düşer" atasözünden yola çıkarak izlemeye koyulduğum To Kako yani İngilizce ismiyle Evil , Yunanistan topraklarından çıkıp gelen bir zombi-komedi, hatta zomedi filmi. Tıpkı bizim Ada: Zombilerin Düğünü filmimizde olduğu gibi mikro bütçeyle çekilen ve komedi soslu bir zombi filmi olan -fakat parodi olayına girmeyen- To Kako izlemeye değer bir film. 

Baştan şunu da söyleyeyim; filmde bir hayli 28 Days Later etkilenmesi de göreceksiniz. Bomboş Atina sokakları ve "zombilerin" gözünden gösteren kameradaki kırmızı filtre ilk akla gelenler. Zombilerin deli dana gibi koşması da ayrı bir faktör.


Film, Atina'nın dışında bulunan ve giren insanları zombiye çeviren güce sahip bir mağaraya giren üç işçi ile başlıyor. Takdir edersiniz ki, işçiler zombiye dönüşüyor, kısa zamanda diğer insanların da zombiye dönüşmesi  ve bir zombi istilasının başlaması kaçınılmaz oluyor. Filmin lokalizasyon olayı fazla başarılı değil, yine Ada ile kıyaslayacağım ama Ada'da zombiye dönüşen yaşlı teyzelerin hala dans etmesi veya bunun gibi örnekler ekrandaki filmin "bir Türk zombi filmi" olduğunu izleyicinin yüzüne vuruyordu. Fakat To Kako, türün Hollywood bazlı örneklerinden çok etkilenmiş ki bazı sahnelerde -veya karakterlerde- sanki bir Amerikan filmini Yunanca dublajlı izliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Belki de çaktırmadan böyle bir "parodi" filmi yapmışlardır da ortalama bir izleyici olduğum için ben anlayamamışımdır.


Sonuç olarak; To Kako, hiperaktif zombileri, göze batmayan efektleri ve eğlenceli (ya da bol kanlı diyeyim) sahneleriyle zombi filmi severlere tavsiye edebileceğim, bir başyapıt veya kilometre taşı olmayan ama izlendiğinde zevk alınması yüksek ihtimalli bir film. Uluslararası piyasada da beğeni toplayan To Kako'yu özellikle Braindead türevi splatter-komedi tarzından hoşlanıyorsanız gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz. Filmin 2009 yılında çıkan devamı Evil - In the Time of Heroes'u ise bulur bulmaz izlemeyi düşünüyorum, zira ilk filmden daha başarılı olduğu yönündeki söylentiler çokça var. To Kako filminden bir sahne ile yazımı noktalıyorum: 

"Voila!"




Devamı... >>

23 Ocak 2011

2011 Yılı Saatli Zombi Takvimi

Bu sene zombi filmi açısından oldukça bereketli geçecek gibi görünüyor. Hemen bir yazı hazırlayıp karşımıza çıkacak olanları tanıtma açısından bir giriş yapayım dedim. Filmler arasında büyük sabırsızlıkla beklediklerim fazlaca var. Uzatmadan hemen yazıya geçiyorum.



[Rec] - Genesis : İlkine hasta olduğum, ikincisini ise beğendiğim bir seri olan [Rec] iki filmle birden geliyor.  Bildiğimiz üzere ilk iki filmi Paco Plaza ve Jaime Balagueró beraber yazıp yönetmişlerdi. İkili daha önce de televizyon için çekilmiş olan ve her bölümünü farklı bir yönetmenin yönettiği Películas Para no Dormir yani Six Films to Die For serisinden benim en çok hoşuma giden iki film olan To Let ve The Christmas Tale'e ayrı ayrı imzalarını atmışlardı. 2011 yılında vizyona girecek olan [Rec] - Genesis ile yönetmenlerin yolları [Rec] serisi için ayrılmış. Serinin öncesini anlatan filmi Paco Plaza tek başına yönetiyor. 2012'de seyirciyle buluşacak olan ve serinin finalini yapacak olan [Rec] - Apocalypse'in yönetmeni ise Jaime Balagueró. Hollywood'un bu seriye daha fazla bulaşmaması dileğiyle beklenti içerisindeyim.

Zombieland 2 : 2009 yılının en eğlenceli filmlerinden biri olan Zombieland aynı oyuncu kadrosu ile geri dönüyor. Harrison Ford ve Anthony Hopkins'in de filmde ilk filmde Bill Murray'nin göründüğü şekilde ufak rollerde oynayacağı söyleniyor. Tadı damağımda kalan ilk filmden sonra güzel bir devam filmi gelmesini bekliyorum.





Pride and Prejudice and Zombies : Bir kitap uyarlaması olan kitabının uyarlaması olan filmin başrolünde Natalie Portman oynuyor. Aynı zamanda filmin yapımcısı da kendisi. Pride and Prejudice and Zombies, yazar Jane Austen'ın Aşk ve Gurur adlı kitabının sadece Seth Grahame-Smith tarafından zombiler eklenmiş hali olan bir kitaptı. Çıktığında da okuyucular tarafından ya çok sevildi ya da nefret edildi. Konusu kısaca şöyle: Meryton adındaki İngiliz köyünde bir zombi istilası boy gösterir ve kahramanımız Elizabeth Bennet zombilerle savaşmaya başlar. Suyunun suyu tadında değişik bir uyarlama olacağa benziyor. 

I Walked with a Zombie : Jason Goes to Hell filminin yönetmeni Adam Marcus tarafından 1943 yapımı klasiğin yeniden uyarlaması da merakla beklenenlerden. Film, New Orleans'lı bir iş adamının evindeki özel öğretmenin aileyle ilgili dehşet dolu sırlara tanık olmasını anlatıyor. Zihin kontrolü temalı ilk klasik zombi filmlerinden olan I Walked with a Zombie pek fazla umutlu olmasam da yine de umarım hakkı verilerek çevrilir. Şimdilik burnuma sadece para kazanma kokusu geliyor.




Cell : Büyük zevk alarak okuduğum Stephen King romanı Cep'in uyarlaması olan film de 2011'deki kabarık bekleme listemde. 2007 yılında Eli Roth tarafından çekilecekken -iyi ki- direkten dönen Cell sonradan John Harrison tarafından tıpkı The Stand veya 1997 tarihli The Shining gibi bir mini dizi halinde çekileceği söylentileri yayılmıştı. Şimdi bu da bitti, filmin beyazperde versiyonu çekileceği söylentileri dolaşıyor. Hala yapım aşamasında olan film hakkında çok az bilgi var. Kitapta çalan cep telefonunu cevaplayan kişiler, o anda hızlı hareket eden ve hayvani şekilde güçlü olan bir yeni nesil zombiye dönüşüyordu. Bakalım.

The Riot : Aslan adamımız, Vincent'ımız Ron Perlman'ın başrolü Michael Clarke Duncan ve Romero'nun Land of the Dead ile Diary of the Dead filmlerinde oynamış ve Resident Evil: Afterlife filminde serinin ünlü kötüsü Albert Wesker'ı canlandırmış olan Shawn Roberts'ın paylaştığı The Riot günümüzden üç sene sonra geçiyor. Yeniden "büyük buhran" dönemine giren Amerika'da çaresiz insanlar hayatta kalabilmek için yavaş yavaş çeteler oluşturmaktadır. Dört arkadaş şehirde çıkan isyanlarda kendilerini ve yuvalarını korumaya çalışır. Fakat bu isyanlar sadece başlangıçtır. Nicholas Gyeney'in yazıp yönettiği The Riot da bu yıl vizyona girecek olan filmlerden. Konusunda bir zombi kelimesine rastlayamadım fakat IMDB keywordleri arasında zombi var ve film bazı korku filmi sitelerinde zombi etiketiyle işaretlenmiş bile. 




Invasion of the Not Quite Dead : Ken Russell'ın oynadığı bu İngiliz korku-komedi filmi de sessiz sedasız çıkış tarihi yaklaşanlar arasında. 1978 yılında bir meteorun çarptığı ve herkesi öldürdüğü bir adada geçen film son dönemde çıkan Doghouse, Severance veya The Cottage gibi İngiltere yapımı korku-komedi filmleri göz önüne alındığında beklemeye değer gibi görünüyor. Bu arada filmin afişinde yazan "2008'de çıkacak" yazısı ise ayrı bir komedi.

Night of the Living Dead - Origins 3D : Evet, üç boyutlu. Ve bir yeniden çevrim. Ve daha da ilginci bu bir animasyon filmi olacak. Yani Romero'nun bilinen zombi türünün başlangıç noktası olarak kabul edilen filminin üç boyutlu animasyon şeklindeki yeniden çevrimi. Origins 3D ya iyi olur, ya kötü olur. Yorum da yapamıyorum, öyle muallakta kaldım. Filmi seslendirenlerin arasında şeker gibi bir adam olan Tony Todd, Danielle Harris ve Bill Moseley var. Danielle Harris Barbara karakterini canlandırırken Tony Todd ve Bill Moseley tekrar aynı filmin 1990 tarihli yeniden çevrimindeki karakterleri  Ben ile Johnny'yi seslendiriyorlar. Beklemeye değer mi değil mi göreceğiz.




Evil Dead 4 : Yıllardır rüyamda çıktığını gördüğüm ve sevinçten kafayı yemek üzere olduğum Evil Dead 4 en iyi ihtimalle yıl sonunda gösterime girecekmiş. Sam Raimi'nin Örümcek Adam serisini bir kenara bırakıp çektiği Drag Me to Hell ne kadar çoğu kişi tarafından sevilmese de bence yönetmenin köklerine döndüğünün ve hala kendisinde iş olduğunun bir kanıtıydı. Evil Dead 4'te yine Ash rolünde Bruce Campbell oynayacağı doğrulanmıştı. 2009 yılında kardeşi Ivan ile senaryosunu yazdığını söyleyen Sam Raimi de yine yönetmen koltuğunda. Ağzımın suları aka aka bekliyorum fakat tekrar etmekte fayda var, film en erken sene sonunda vizyona girecek. IMDB'de de 2013 yazıyor fakat kulis siteleri öyle demiyor. Gerçi 2023'e de razıyım ama neyse. Çıkana kadar en azından My Name is Bruce'un devam filmi olan, Bruce Campbell'ın yazıp yönettiği Bruce vs. Frankenstein ile kendimizi avuturuz. :(


Bunlara ek olarak 2004 tarihli Dawn of the Dead'in yine Zack Snyder tarafından çekilecek olan devam filmi de gündemde. Universal Stüdyoları tarafından hazırlanan filmin ne zaman çıkacağı hakkında bir bilgi yok. Yine devam filmi olarak daha önceden yazılarını yazdığım Zombie Honeymoon,  Zombies of Mass Destruction ve başarısız Fistful of Brain filmlerinin de ikincileri yolda. Şimdilik göze çarpanlar bunlardan ibaret. Yenileri eklendikçe haber etiketiyle yayınlayacağım. Ama yazının başında da belirttiğim gibi 2011 yılı bizim için bereketli bir yıl olacak. Au reservoir.
Devamı... >>