"Komşuda pişer, bize de düşer" atasözünden yola çıkarak izlemeye koyulduğum To Kako yani İngilizce ismiyle Evil , Yunanistan topraklarından çıkıp gelen bir zombi-komedi, hatta zomedi filmi. Tıpkı bizim Ada: Zombilerin Düğünü filmimizde olduğu gibi mikro bütçeyle çekilen ve komedi soslu bir zombi filmi olan -fakat parodi olayına girmeyen- To Kako izlemeye değer bir film.
Baştan şunu da söyleyeyim; filmde bir hayli 28 Days Later etkilenmesi de göreceksiniz. Bomboş Atina sokakları ve "zombilerin" gözünden gösteren kameradaki kırmızı filtre ilk akla gelenler. Zombilerin deli dana gibi koşması da ayrı bir faktör.
Film, Atina'nın dışında bulunan ve giren insanları zombiye çeviren güce sahip bir mağaraya giren üç işçi ile başlıyor. Takdir edersiniz ki, işçiler zombiye dönüşüyor, kısa zamanda diğer insanların da zombiye dönüşmesi ve bir zombi istilasının başlaması kaçınılmaz oluyor. Filmin lokalizasyon olayı fazla başarılı değil, yine Ada ile kıyaslayacağım ama Ada'da zombiye dönüşen yaşlı teyzelerin hala dans etmesi veya bunun gibi örnekler ekrandaki filmin "bir Türk zombi filmi" olduğunu izleyicinin yüzüne vuruyordu. Fakat To Kako, türün Hollywood bazlı örneklerinden çok etkilenmiş ki bazı sahnelerde -veya karakterlerde- sanki bir Amerikan filmini Yunanca dublajlı izliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Belki de çaktırmadan böyle bir "parodi" filmi yapmışlardır da ortalama bir izleyici olduğum için ben anlayamamışımdır.
Sonuç olarak; To Kako, hiperaktif zombileri, göze batmayan efektleri ve eğlenceli (ya da bol kanlı diyeyim) sahneleriyle zombi filmi severlere tavsiye edebileceğim, bir başyapıt veya kilometre taşı olmayan ama izlendiğinde zevk alınması yüksek ihtimalli bir film. Uluslararası piyasada da beğeni toplayan To Kako'yu özellikle Braindead türevi splatter-komedi tarzından hoşlanıyorsanız gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz. Filmin 2009 yılında çıkan devamı Evil - In the Time of Heroes'u ise bulur bulmaz izlemeyi düşünüyorum, zira ilk filmden daha başarılı olduğu yönündeki söylentiler çokça var. To Kako filminden bir sahne ile yazımı noktalıyorum:
"Voila!"